‘Eğitim süreçlerinin hemen hemen bütün ülkelerde geleneksel ve tutucu nitelik taşıması, yalınızca kültürü tanıtmak ve yaymakla yetinip, geliştirme olanakları üzerinde durulmayışı nedeniyle, özgür eğitim, sosyal dinamizmin ve çağ koşullarının gerisinde kalmıştır. Bu nedenle biriken öğrenci ve yetişkin sorunları, diğer kurumlar yanında, örgün eğitim kurumlarına karşı genel bir eleştiri ortamının oluşmasına yol açmıştır. Bu nedenle, günümüzde okul öncesi eğitimden üniversitelere kadar, tüm eğitim kurumlarında yenileşme gereksiniminden ve yeni düzenlemelerden söz edilmektedir.
Sürekli bir değişim ve gelişim içinde olan çağımızda ve bireylerin buna bağlı olarak artan ve değişen ihtiyaçlarının karşılanmasında, eğitim programların da bireylerin bu ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde ve hızda geliştirilmesi gerekir.
Ülkemizde, İlk Öğretim Okulları, Lise ve Dengi Okullara ait Beden Eğitimi Dersi Öğretim Programları 9/12/1987 tarihinde onaylanarak 1987-1988 Öğretim yılında itibaren uygulamaya konulmuştur. Bu program İlk Öğretim Okullarını, İlkokulları I. Kademe ve Ortaokulları II. Kademe olarak iki ayrı bölüme ayırmıştır. 1997 yılında yapılan yeni düzenleme ile Temel Eğitim 8 yıla çıkarılarak daha önce iki bölüme ayrılmış olan I. ve II. Kademe Eğitim Kurumları 1998-1999 Öğretim yılından itibaren birleştirilmiştir. Yapılan bu yeni düzenleme, eğitim ve öğretim bütünlüğünü sağlamak ve 1987 yılından beri yürürlükte bulunan ve Öğretim kurumlarında uygulanan müfredat programlarının geliştirilmesine süreklilik kazandırmak amacını da taşımaktadır. Bu amaç, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığının 4/12/1987 tarih ve 232 sayılı İlköğretim Okulları, Lise ve Dengi Okullar, Beden Eğitimi dersi Öğretim programlarının kabulü için yapılan teklif yazısında ?Beden Eğitimi dersi Öğretim programlarının,1987-1988 öğretim yılından itibaren uygulamak ve denenip geliştirmek kaydıyla bağlı örneklere göre kabulü ? ifadesiyle açıkça belirtilmiştir.
Bir eğitim programın geliştirilmesi ise eğitim programının tamamen değiştirilmesi değil tüm öğrenme ve öğretme faaliyetlerini kapsayan düzenlenmiş programın, uygulama ve araştırma sonuçlarına göre yeniden düzenlenmesidir. Ancak bir programın geliştirilebilmesi için öncelikle o programın tam ve eksiksiz olarak uygulanması gereklidir. Program içeriğinde bulunan eksikliklerin ya da aksamaların uygulamadan ortaya çıkarılması mümkün değildir.
Yine bir öğretim programının hedeflerine ulaşıp ulaşmadığının tespiti de, uygulama sonuçlarının değerlendirilmesi ile mümkündür. Ayrıca eğitim programlarının geliştirilmesi de araştırmacı yaklaşımı gerektirmektedir. Bu yaklaşım, bir yandan uygulama sonuçlarının değerlendirilmesi için, diğer taraftan da bu sonuçların uygulamalar üzerindeki değişikliklere ve düzeltmelere yansıtılması için de gereklidir.
Bu amaçla öğretmen, okulda yada sınıfta öğrenmeyi kolaylaştırıcı ortamı ve koşulları sağlamak, öğrencinin etkileşeceği çevreyi düzenlemek durumundadır. Bu işlevini yerine getirebilmek için öğretmen ;
a) öğrencilere kazandırmak istediği özellikleri (davranışları yada davranış örüntülerini) saptayıp belirginleştirmek,
b) öğrencileri, kendilerine bu davranışları kazandıracak öğretim ya da öğrenme etkinliklerine sokmak,
c) ilgili davranışların öğrencilere kazandırılıp kazandırılamadığını anlamak için değerlendirme yapmak,
d) elde ettiği değerlendirme verileri ışığında, gerekiyorsa, ilk 3 maddede belirtilen işler ya da işlemlerde değişiklikler ve düzeltmeler yapmak zorundadır.
Bu hedeflerin belirlenmesinde toplumun ve öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçları dikkate alınmalı ve önceki uygulamalarda bulunan eksikliklerinde tespit edilerek giderilmesi gerekmektedir.
Bir program uygulama konulmadan önce, belirlenmiş hedefler öncelikle öğrencinin yapacağı davranışlar olarak ifade edilmeli daha sonra da bu davranışların, hangi konu içeriğiyle gerçekleştirileceği belirtilmelidir.
EĞİTİM : Bireyin davranışlarında, kendi yaşantısı yoluyla istendik değişmeler meydana getirme sürecidir.
ÖĞRENİM : Bireyin yaşantısının sonucunda davranışlarında değişme olmasıdır.
ÖĞRETİM : Belli bir süre içindeki öğretmeler dizisi ve öğretmeyi sağlayan etkinliklerdir.
Eğitim ve öğrenim tanımları arasında süreç bakımından özdeşlik olaya bakış yönünden ayrılık vardır. Süreç olarak eğitimde de, öğrenmede de bireyin davranışları yaşantı yoluyla değişmektedir.
Eğitim tanımında; eğitici bireyde istediği davranış değişikliğini oluşturmaya, onu istediği gibi davranan bir kişi yapmaya çalışmaktadır. Eğitim eğiticinin ( Öğretmenin ) İşidir.
Öğrenim; Öğrenci ise aynı süreç içerisinde kendisine özgü bir biçimde öğrenmesini sürdürerek davranışlarını değiştirmektedir. Öğrenme eğitilenin (Öğrencinin ) işidir.
Eğitimde, Öğretmenin öğrenim verebilme çabası önemlidir, fakat Öğrencinin öğrenme çabası daha önemlidir. Bu yüzden Eğitim öğrencide öğrenmeyi oluşturabildiği ölçüde başarılıdır.
Öğrenmede Eğitimde süreç olarak aynıdır. Bu süreç Öğretmenin gözüyle bakıldığında EĞİTİM, Öğrencinin gözüyle bakıldığında ise ÖĞRENME dir.
Eğitimin 4 temel amacı vardır.
1.Eğitim bireyi kültürlemeye çalışır.
Kuşaktan kuşağa gelişerek birikip gelen kültürel değerlerin bireyce benimsenmesini, beğenilmesini ve bunların geliştirilmesi için bireyin katkılarda bulunabilecek yeterliliğe ulaşmasını sağlamaktır.
2. Eğitim bireyi toplumsallaştırmaya çalışır.
Ulusça konulan yazılı ve yazılı olmayan kuralların bireyce benimsenmesini, uygulamasının ve bunların geliştirilmesi için bireyin katkılarda bulunabilecek yeterliliğe ulaşmasını sağlamaktır
3. Eğitim bireyin üretken olmasına çalışır.
Bireyin kendisinin ve ailesinin geçimini sağlayabilecek, kendi yeteneklerine uygun bir iş yada meslek sahibi olması gereksinimlerini en verimli sırayla karşılaması, Ulusun zenginliklerini koruyucu geliştirici ve kalkınmayı hızlandırıcı bir tutum içinde olması için bireyi yeterli kılmaktır.
4. Eğitim bireyin bireyselleşmesini sağlar
Bireyin kalıtımla gelen gizli yeteneklerinin yönlendirip geliştirilerek, bunları kendisinin, ailesinin ve Ulusunun yararı için kullanabilme yeterliliğine ulaştırmak ve bireyin kişiliğini geliştirmektir.
Öğrenme sürecinde aşamalar :
1.Bir konunun öğrenilebilmesi için, bireyin konuyu öğrenmesine yetecek kişilik özelliklerine sahip olması gerekir. Bu duruma bireyin öğrenmeye hazır bulunuşluğunu gösterir.
2. Öğrenmeye hazır olan bireyin öğrenmeyle ulaşacağı amacı benimseyerek öğrenmeye istekli olması gereklidir. Öğrenmeye istekli ve ilgili olması bireyin güdülendiğini gösterir.
3.Bireyin benimsediği amaca ulaşması için, gereken bilgi beceri ve tutumu kazanması gerekir. Böylece birey öğreneceği konuyu irdeleyerek amaca ulaşacak eylemlere girişir.
4.Eylemlerin sunucunda elde edilen başarının ne oranda amacı gerçekleştirdiğinin bilinmesine gereklilik vardır. Böylece birey kendi değer duygularına göre sonucu değerlendirir.
5.Bireyin eylemleri sonucunda kazandığı bilgi, beceri ve tutumlarını gerektiğinde kullanmak üzere belleğinde saklaması beklenir. Öğrencilerin unutmasını engellemek ve unutmayı en aza indirgemek için izlenecek yöntemlerin bilinmesi gerekir.
6.Bir konuda, öğrencilerin bir başka konunun öğrenilmesine yardım etmesi umulur. Bireyin öğrendiklerini başka alanlara nasıl geçiş yapacağının ortaya çıkarılması gerekir.
Öğrenme 2 kümede tanımlanabilir:
1. Öğrenmenin sonucunda oluşan davranış değişmelerine dayanan somut tanımlar
a) Öğrenilenlerin yapılması,
b) Öğrenilenlerin bellekte saklanması,
c) Öğrencinin alışkanlık kazanması,
d) Öğrencini öğrendiklerini anlaması,
2. Öğrenmenin kuramsal sürecine dayanan soyut tanımlar.
a) Etki ve uyaranlara karşı tepkilerin yerleşmesi,
b) İç görü,
c) Güdülerin doyurulması,
Öğrenme ve öğretme ilkeleri :
1. Çocuğun düzeyine göre öğretim (gelişimi, yaşı, kapasitesi ve ihtiyaçları)
2. Hayatlılık ilkesi (bilgilerin güncelliği)
3. İş ilkesi (yaparak ve yaşayarak öğrenme ilkesi)
Öğrenciler :% 83 görme ,% 11 işitme ,% 3,5 dokunma ,% 2,5 tat alma ve koklama ile öğrenir
4.Ekonomi ilkesi ( zamanı ve enerjiyi en iyi şekilde kullanma )
5.Konular, basitten karmaşığa somuttan soyuta, bilinenden bilinmeyene yakından uzağa doğru verilmelidir.
Öğrenim öğeleri:
Öğrenci, Öğretmen, Amaç, Konu, Yöntem, ve Çevre öğretme etkinliğini (Öğretimi ) oluşturan öğelerdir.
ÖĞRENCİ :
Öğretimi oluşturan en önemli öğelerden biridir. Eğitim-Öğretim sürecinin odak noktasıdır. Öğrencini, her zaman öğrenen olarak düşünülmelidir. Öğrencini, öğrenen olarak düşünüldüğünde zeka bölümü hazır bulunuşluğunu gösterir. Öğrencinin kendi çevresinden getirmiş olduğu geçmiş yaşantıları da önem taşımaktadır. Öğrenmeye karşı olumsuz tutum ve davranışları öğrencinin peşin olarak öğrenmeye kapılarını kapatmasına neden olur. Okulun ve bir dersin yada konunun gereksizliğini düşünen öğrenci, öğrenmeye hazır değildir. Sonuçta elde edeceklerini değerli bulmuyorsa ; Öğrencinin öğrenmeye hazır bulunuşluğu sarsılmış ve güdülenmesi ortadan kalkmıştır.
Güdülenme bireyin gereksinimlerini doyurmak amacıyla, öğrenmek eylemine geçme isteği içinde bulunmasıdır.
Eğitim yönünden öğrencinin güdülenmesinin yollarını 2 kümede toplayabiliriz
a) Doğal güdülenme : Öğrencinin öğrendiği konular onun gereksinimlerini gideriyor yada sorunlarını çözüyorsa doğal olarak bu konulara güdülendiği gözlenir.
b)Yapay güdülenme : Öğrencinin öğreneceği konunun, kendisine sağlayacağı yararı yada gereksinimlerinin doyurulma değerini her zaman göremez. Bu durumda Öğretmen öğrencinin güdülenmesini çeşitli ödüller yada cezalar koyarak sağlamaya çalışır. Bu tür güdülenme yollarına başvurmak öğrencinin ikincil gereksinimlerini doyurma amacına yöneliktir.
Öğrenciyi sınırlayan faktörler
a) Öğrencinin gelişim düzeyindeki farklılıklar,
b) Konuların düzeyine uygunluğu,
c) Zihinsel yada fiziksel kusurlarıdır.
ÖĞRETMEN :
Öğrencinin eğitimindeki en önemli etmeni oluşturur. Yeri geldiğinde öğrencinin gözünde ana-babadan ve tüm diğer kişilerden daha üstün tutulmaktadır. Çoğu zaman öğrenciler öğretmenlerini kendilerine örnek olarak seçerler, bu bile öğretmenin eğitimdeki etkisini ortaya çıkarmaktadır.
Öğrencilere örnek olabilmek ve öğrencileri ile arasında dostluk ve güven yaratabilmek, öğretmenin başarısını artıran ve sürdüren bir özelliktir. Öğretmenin başarısını artıran bir diğer etmen ise düzenli ve planlı çalışmasıdır.
Öğretmenin özellikleri:
Karakter yönünden
1. Öğrencilerini akla uygun bir ölçüde sever,onlarla bir arada olmaktan zevk alır.
2. Öğrenmekten ve öğretmekten büyük haz duyar.
3. Enerjik ve sağlıklıdır.
4. Çekici ve düzenlidir.
5. Duygusal olgunluğa sahiptir.
6. Coşkularında durulaşmıştır.
7. Güven duygusuna sahiptir.
8. Korku ve kaygılarından arınmıştır.
9. Öğrencilerini beğenmede cömerttir.
10. İyi ilişkiler kurmada beceriklidir.
11. Başkalarıyla kolay kaynaşabilir.
12. Doğru ve yansızdır.
13. Hoşgörülüdür.
14. Şakadan anlar ve hoşlanır.
15. Sabırlı ve sinirlerine egemendir.
Toplumsal uyum yönünden
1. Öğretmenliği kusurlu hale getirmeyecek bir yaşama sahiptir.
2. Öğrencilerini olduğu gibi kabul eder.
3. Öğrencilerini kendine araç olarak kullanmaz.
4. Kendini öğrencileri ile özdeştirir.
5. Öğrencilerinin her birine birer kişi olarak davranır.
6. Öğrencilerini anlamaya çalışır.
7. Öğrencilerine dostça davranır.
Öğretim yönünden
1. Çalışmalarını dikkatle planlar.
2. Öğrenmenin her öğrencinin yaratıcı çalışmaları ile gerçekleşeceğini bilir.
3. Gerçekleri öğrencilere sunmakta çekinmez.
4. Öğrenme ilkelerini anlar ve kullanır.
5. Anlamaya önem verir.
6. İşlerini düzenli ve süresi içinde yapar.
7. Öğrencilerin düşüncelerini derste kullanır.
8. Konularını öğrencilerin ilgilerine bağlar
9. Öğrencilerin düşüncelerini ortaya koymasına olanak hazırlar.
10. Öğrencilerin öğrenme güçlüklerini tanımaya çalışır.
11. Yapıcı bir disiplin uygular.
12. Kendini yetiştirmeye karşı ilgisi vardır.
13. Toplumsal etkinliklere katılır.
14. Çevre kaynaklarından faydalanır.
15. Öğretici araçlardan faydalanır.
Öğretmeni sınırlayan faktörler:
Okul dışında ve mesleğinden getirdiği sorunlarıdır.
A) Mesleki işlerini yapmada özgürlük ve bağımsızlık,
B) Güvenlik içinde olmak ve ilgi, kabul görmek,
C) Bölgelere göre değişen yaşam şartlarını güçlüğü,
D) Okul binası ve ders araç ve gereçlerinin yokluğu,
E) Maaşının azlığı,
F)Kendini hizmet içinde yetiştirememesi.
Öğretmenin önem sırasına göre yetişmek istediği hizmet içi konular :
1. Kendi kendini yetiştirme yolları,
2. Göze ve kulağa hitap eden araçları kullanma ve faydalanma yolları,
3. Sınıfta ve okulda disiplini sağlama yolları,
4. Ders araçlarını kullanma ve faydalanma yolları,
5. Çocuk ve gelişim psikolojisi,
6. Ders araçları yapımı,
7. Toplum kalkınmasında öğretmene düşen görevleri başarma yolları,
8. Eğitim ve öğretimde yeni buluşlar,
9. Geri ve üstün zekalı çocukların eğitimi,
10. Ders program ve konularının çevre imkanlarına uydurulma yolları ve teknikleri,
11. Sınıfın iyi bir şekilde yönetilmesi yolları,
12. Okul – aile işbirliğini geliştirme yolları,
13. Öğretmen, yönetici, müfettiş ilişkilerini düzenleme yolları,
14. Okulun bilimsel yollarla yönetimi,
15. Öğretmen öğrenci ilişkilerini geliştirme yolları,
16. Sakat çocukların eğitimi,
17. Gurupla çalışma yolları ve teknikleri,
18. Öğrenci eğitsel kollarının kurulma ve çalışma yolları,
19. Dersleri planlama yolları ve teknikleri,
20. Rehberlik ve okullarda uygulanışı,
21. Uygulanmış öğretim metotları.
AMAÇLAR :
Neyi, niçin yapacağımızı ortaya koyar. Öğretmene, öğrenme sürecinde bir rehber rolü oynar. Ancak aynı zamanda öğrencinin neyi ve neleri yapmaktan sorumlu olduğunu ortaya koyan planlamadır.
Amaçlar, konulardan önce hazırlanmalı ve ulaşmak istenen hedefler belirlenmelidir. Yoksa amaçlarla konu arasındaki bağ yeterli düzeyde kuvvetli olmaz ve amaçlar fonksiyonelliğini yitirir.
Okul programları, eğitim amaçlarını, eğitim hedeflerine çevirme işini öğretmene bırakmıştır. Öğretmen her dersin başında bulunan eğitim amaçlarını, planını yaparken daha özel ve somut bir duruma getirmelidir.
Amaçlar :
1. Açık ve anlaşılır olmalı,
2. Öğrenciye ait olmalı öğrencinin yapacağı işi ifade etmeli,
3. Tutarlı olmalı, diğer amaçlarla çelişmemeli,
4. Ulaşılabilir olmalı, öğrencinin seviyesine uygun olmalı,
5. Ekonomiklik taşımalı, uzun süre kalıcı olmalı,
6. Kapsamlı olmalı, olaylarla sonuçları arasında ilişki kurabilmeli,
7. Bütünlük taşımalı amaçlar birbirinden kopuk ve bağımsız olmamalıdır.
KONU :
Öğrenme süreci içinde öğrenciyi, amaca ulaştıran ve taşıyan bir araçtır. Önemli olan konunun kendisi olmamakla birlikte, amaca ulaşmak temel alınmalıdır.
Değişik konular seçilerek aynı amaçlara ulaşılabilir, ancak işlenecek konular amaç olarak değil araç olarak algılanmalıdır.
Konuların seçiminde ; Öğrencilerin düzeyi, yaş ve gelişim kapasiteleri dikkate alınmalı, seçilecek konuların güncelliğine ve hayata geçirilebilir olmasına dikkat edilmeli, kapsamının çok fazla geniş olmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıca konunun işlenebilmesi için gerekli araç gereç ve çevre imkanlarını göz önünde bulundurulmalıdır.
YÖNTEM :
Amaca ulaştıracak en kısa ve en güvenilir yol olarak tanımlanabilir. Yöntem öğretme kurallarının ve öğrenme ilkelerinin belli biçimlerde uygulanış tekniğidir.
Tekniğin (Yöntemin) uygulanışında ise öğretmenin kişiliği, tarzı ve öğrencilere ve konuya yaklaşımı, uygun yöntemi seçimi önemli rol oynar, tekniğe canlılık ve hareketlilik kazandırır.
Öğretmen tüm yöntemleri bilmeli ve konuya uygun yöntemi seçerek amaçlara erişmeye çalışmalıdır.
ÇEVRE :
Öğrenme etkinliğinin yapıldığı yerdir. Geniş anlamda öğrencinin hiç bir korku ve baskı altında kalmadan öğrenme faaliyetine devam edebildiği yer ve öğrenciyi etkileyen dış uyaranların yaratıldığı ortamdır.
Öğrenciler, öğretmenle ve birbirleri arasında yardımlaşarak ve çeşitli bilgiler edinerek, çıkan problemleri çözmeye çalışır, çeşitli ilişki ve etkileşimlerde bulunurlar. Bu etkileşim aslında eğitimin bütünlüğünü ve sosyal etkileşimi oluşturan ana öğelerdir.
Sınıfın toplumsal havasının iyi olması öğrencilerin birbirleriyle iyi ilişkiler içinde olması da önemlidir. Öğretmenin demokratik bir bir tutum içinde olması da sınıftaki sosyal etkileşimin oluşumuna katkıda bulunmaktadır.
Ayrıca okulun yeri fiziki şartları,araç gereç bakımından uygunluğu normal sıcaklıkta oluşu iyi bir öğretim çevresi yaratmaktadır.
‘