‘BEDEN EĞİTİMİ VE SPORDA ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ’

‘Eğitim, bireylerde önceden saptanmış hedefler doğrultusunda; bireyde, istenilen davranışları geliştirme süreci olarak tanımlanmaktadır. Topluma faydalı, kendine yetebilen, üretken ve kültürel değerlere sahip olan bireyler yetiştirmek ve bireylerin çok yönlü gelişimini sağlamak eğitimin hedefleri arasındadır.
Eğitim hedeflerine ulaşılabilmek için hazırlanan, öğrenme etkinlikleri çeşitli yöntemlerin ve araçların kullanılmasını gerektirmektedir. Gerçekte, eğitim süreci içinde bireyde davranış değişikliği yaratacak olan her konu, ders ve etkinlik bir araç durumundadır. Bu araç, öğretim programları içinde yer alan matematik dersleri olabileceği gibi, sosyal bilgiler dersindeki konulardan birisi de olabilir. Teknik açıdan incelendiğinde, araçlar bazı durumlarda bir biri yerine kullanılabilir. Ancak araçların işlevleri farklı olduğundan her zaman ve her durumda bir biri yerine kullanılması da mümkün değildir. Bu nedenle belirlenmiş olan eğitim hedeflerine ulaşmak ve çok yönlü bireyler yetiştirmek amacıyla, eğitim süreci içinde kullanılan araçlardan bir tanesi de Beden eğitimi dersleri ve içerdiği konulardır. Bir başka deyişle Beden eğitimi dersleri, eğitimde diğer araçların kullanımıyla erişilemeyen hedeflerine ulaşmakta kullanılmaktır. Bu nedenle, günümüz uygulamalarında olduğu gibi; Beden eğitimi derslerini sadece bir oyun dersi gibi görerek, dersleri bir oyun saati olarak düşünmek, bu dersin hedefleri arasında bulunan ve geliştirilmesi gereken temel davranışları göz ardı etmek anlamına gelir.
Beden Eğitimi ve Sporun genel hedefleri 1739 sayılı fiili Temel Eğitim kanununda; "Bir ülkenin kalkınma ve gelişmesinde en önemli faktör olan insanın, gücü mükemmel, fizik kapasitesi yüksek, ruh sağlığı tam, çocukluk yıllarından itibaren sistemli olarak Beden eğitimi ve sporun ömür boyu uygulanmasına inanmış bunu alışkanlık haline getirmiş olarak yetiştirmek genel amaçtır." şekliyle açıklamaktadır.
Beden eğitimi kavramı çeşitli yazarlar ve liderler tarafından yüksek ideallerle süslenmiş basma kalıp sözlerle ifade edilen toz bulutu içinde bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerçekte basit ve kısaca tanımlanmak istenirse, hareket öğrenme veya hareket yoluyla öğrenme anlamına gelmektedir.
Beden eğitimi dersleri, genel eğitim kapsamında hareket yoluyla bireyin hem fiziksel açıdan gelişimini sağlarken, diğer yandan bilişsel, sosyal, duyuşsal alanlardaki gelişim ve değişimleri de sağlamaktadır. Bu nedenle, beden eğitimi ders hedefleri açısından bireyin gelişimi düşünüldüğünde; gelişim sadece bedensel yada fiziksel olarak değil bilişsel, duyuşsal ve sosyal bir bütün olarak ele alınmaktadır. Eğitim uygulamalarıyla öğrencilere kazandırılmak istenen davranışlar şimdiye kadar kazanmamış oldukları beklenen davranışlardır ve bunlar 3 gurupta toplanabilir.

1.Organları tek tek ve toplu hareketiyle ilgili becerilerden oluşan devimsel (Psycho-motor) alan.
2. Bilgiyi tanıma, hatırlama, onun üzerinde akıl yürütme, kavramlar, genellemeler, kuramlar oluşturma ve bunları denetleme gibi süreçlerde kendini gösteren yeterlilikten oluşan bilişsel (Cognitive) alan.
3. İlgi, tutum ve öz kavramı (öz güven) gibi adlarla anılan duygu ve eğilimlerden oluşan duyuşsal (Affective) alan.

Beden eğitimi ders kapsamında temel alınan ve gerçekte tüm derslerin kapsamında bulunan devimsel becerilerin öğretilmesi ve değerlendirilmesi konusu ele alındığında, fazla bir ilerleme kaydedilmediği görülmektedir. Bazı kaynaklar bu eksikliğin, bu tür becerilerin incelenmesinin zor olmasına bağlamaktadır. Ancak bu becerilerin öğretilmesi diğer becerilerin öğretilmesi kadar zor değil, aksine daha kolaydır. Bu konuda ilerlemenin azlığı devimsel becerilerin öğretilmesinin ve değerlendirilmesinin zorluğundan değil, okul öğrenmelerine uzunca bir süredir gereken önemin verilmemesinden kaynaklanmakta da olabilir.
Beden ve hareket eğitiminin çocukların fiziksel ve davranış gelişimleri üzerindeki etkilerinin önemi göz önüne alınarak, beden eğitimi derslerinin, ilk öğretim okullarının ilk sınıflarından itibaren başlayarak, sistematik bir şekilde uygulamaya koymak ve programların gelişimini gerçekleştirmek, günümüzde eğitimin sürekliliğini ve bütünlüğünü sağlamak açısından büyük önem taşımaktadır.

Bir Cevap Yazın