‘SPOR AYAKKABI SEÇERKEN’

‘Ayaklarınız günlük etkinliklerinizde bile yeterince yük altına girmektedirler. Spor yaparken beden ağırlığınızın 3-4 katı fazlası ayaklarınıza yük olarak biner. Bu nedenle spor sırasındaki kullanacağınız en önemli giyim eşyası spor ayakkabınızdır.
Seçeceğiniz ayakkabı ayağınıza iyi oturmalıdır. Ayağınızda bulunan 26 kemik ve bunlarla ilişkili eklem ve bağlar ayağınızda bir uzunlamasına, bir de enlemesine kemer (ark) oluştururlar. Ayakkabınız bu kemerleri iyi desteklemelidir.
Ayağınızda bir sorun ya da eski bir yaralanma varsa, hekiminize danışarak tabanlık ya da ortotik kullanılarak spora bağlı olası sorunlarınız engellenebilir.
Ayakkabının tabanı spor sırasında maruz kalınan darbe ve basıncı emebilme özelliğine sahip olmalıdır. Diğer yandan dayanıklı da olmalıdır. Tabanda tırtıllar varsa, bunlar uzun olmamalıdır ve tüm ayakkabı tabanına yayılmalıdır.
Ayakkabının ön ucu esnek ve yumuşak olmalıdır. Koşu sırasında ayak parmaklarının bükülmesine izin vermelidir. Ayakkabının ucu en az 45 dereceye kadar bükülebilmelidir. Tabanın orta kısmı ise bükülmemelidir. Ayakkabının topuk kısmı ise yumuşak ve kalın olmalıdır ve darbeleri rahatça emebilmelidir; ayrıca ayak tabanını iyice sarıp hareketini engellemelidir. Böylece burkulmalar ve su toplanması engellenmiş olur. Topuktan yukarıya doğru aşil kirişini koruyucu bir yastıkcık bulundurmalıdır.
İç tabanı arkları desteklemelidir ve taban özellikle parmakların bulunduğu uç kısmında yukarıya doğru kalkıp, ayak parmaklarını yandan sarmalıdır. Böylece nasır ve diğer parmak zedelenmeleri engellenmiş olur.
Ayakkabının sayası hareketli ve sağlam olmalıdır. Ayağınızın solumasına izin vermelidir. Ayağı iyi sarıp, burkulmasına izin vermemelidir. Bazı spor türlerinde (örn. Basketbolda) ayak bileğini de kapsaması arzu edilir.
Ayakkabının dili ve kenarları yumuşak kavçuklu olmalıdır. Bağcıkların ayak bileği hareketini fazla engellemeden, mümkün olduğunca yukarıda bağlanması arzu edilir. En uygun ayakkabı ayağı sıkmadan, sıkı biçimde ayağa oturanıdır. Ancak ayak parmaklarınıza da yeterince hareket olanağı sağlamalıdır. Birinci ayak parmağı ile ayakkabı ucu arasında 1 cm'lik boşluk olmalıdır.
Ayakkabılarınızı uzun ömürlü olmaları için çorap ve ayakkabılarınızı sıkça değiştirmelisiniz, ayakkabılılarınızı temiz tutup, dinlendirmelisiniz; onları kalıba almalı ve doğal koşullarda kurumalarına izin vermelisiniz (güneşte ya da ocağın karşısında kurutmayın çünkü derinin setleşmesine neden olur). Ayakkabının iç tabanı erkenden yıpranacağı için, onu değiştirmenizde yarar vardır.
Ayakkabı alırken, sporda giyeceğiniz çoraplarla ve öğleden sonra deneme yapın. Hatta mağazanın içinde yürüyerek ya da koşarak ayakkabının uygunluğuna bakın. Yapacağınız spor türüne uygun ayakkabılar bulunur. Örneğin koşacaksınız topuk tabanı kuvvetli, tenis oynayacaksanız yanları destekli, yürüyecekseniz tabanı sert, iç tabanı yumuşsak ve katı topuk desteği olan bir ayakkabı önerilir Size.
Düzenli spor yaptığınız durumda, ayakkabınız 6-9 ayda aşınacaktır. Bunun için aşınmalara dikkat edin, çünkü bunlar yaralanmalara ve ağrılara neden olabilirler. Ortalama 750-800 km'lik bir koşu mesafesinden sonra aşınmalar had safhaya ulaşır.

Sporcunun hayatında ayak ve ayakkabıların ayrı bir yeri mevcuttur. Spor için ayakkabı seçimi çok önemlidir. Ayakkabının özellikleri yapılacak spora göre değişir ve hepsi mutlaka ortopedik destek içermelidir. Bunun anlamı, mutlak pahalı ve gösterişli ayakkabı alınması değildir. Seçilecek ayakkabı, yapacağınız spora uygun olmalıdır. Spor ayakkabısının görevi, sporcunun en üst performansını ortaya koymasını sağlarken ayağı spor aktivitesinin getirdiği sorunlardan korumaktır. Tenis ve benzeri raket sporları, oyun sırasında yana hareketlerin kullanıldığı bir spordur ve ayakkabının yeterli yan desteği sağlayıcı özellikte olması gerekmektedir… Atletizmde ise koşular genellikle düz bir çizgi üzerinde yapılır. Yan destek burada çok önemli değildir… Yine koşu ve aerobik ayakkabıları daha geniş buruna, daha fazla şok emici özelliğe ve daha iyi içe dönme kontrolüne sahiptirler. Yürüyüş ayakkabıları daha çok tenis ayakkabılarının özelliklerini taşır. Uzun mesafe koşucuları daha çok topukları üzerine temas ederler. Sprinterler ise ön ayak temasını kullanırlar. Orta mesafe koşucuları ise yere temasta ön, orta ve arka ayağı değişken olarak kullanırlar. İyi bir koşu ayakkabısı parmakların ayakla birleştiği ve ayakkabının en geniş olması gerektiği bölgede esneyebilmeli ve topuk kısmında hafif bir yükseltiye sahip olmalıdır. Spor ayakkabısı alırken her şeyden önce ayak yapınız hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Islak ayakla sert bir zemine bastığınızda bıraktığınız ayak izi tabanınızın şekline tıpatıp benziyorsa ya da parmak izlerinizle topuk arasında yeri kaplayan belirgin, kalın bir iz oluşuyorsa düşük tabanlısınız demektir. Eğer parmak izleriniz ile topuk arasında sadece ince bir çizgi görünüyorsa yüksek tabana sahip olduğunuz anlaşılmaktadır. Orta kavisli bir ayak bu ikisi arasında özellik gösterir. Yüksek tabanlı ayaklar yeterince esnek olamadığından yastıklı ve esnek bir ayakkabıya ihtiyaç gösterir. Düşük tabanlılar, aşırı esnek bir ayağa sahip olduklarından hareketi kontrol edebilecek ayakkabıları tercih etmelidirler. Sık burkulan bir ayağa sahipseniz, yüksek konçlu, tabanda ağrı ve gerginlik şikâyetiniz varsa özel arka desteği olan ayakkabılara yönelmelisiniz. Bir koşu ayakkabısının ortalama ömrü 500 – 900 kilometredir. Haftada 35 kilometre koştuğunuz varsayımıyla ayakkabılarınızı ortalama 2 senede bir yenilemelisiniz. Bu nedenle ayakkabınızın hâlâ yeni görünmesi sizi yanıltmasın. Ayakkabıları alırken bir başka dikkat edeceğiniz husus, günün yorgunluğundan ayaklarınızın en büyük halini aldığı akşam saatlerinde alınması, pamuklu spor çorapları giymiş olmanız ve mutlaka her iki ayağınızda da denenmesidir. Ayakkabının burun kısmında en uzun parmağınızın ucundan bir parmak genişliği kadar boşluk kalmasına özen gösterin

Bir Cevap Yazın