‘SPORDA ANİ ÖLÜM ve NEDENLERİ’

‘Sporcunun başarısının temelinde sporu en sağlıklı ve en yüksek performansta yapması yatmaktadır. Bunu sağlayacak olan ise bilimsel bilginin doğru ve uygun paylaşımla sahaya taşınmasıdır. Günümüzde sporcular, kimi zaman başarı için anatomik, fizyolojik ve psikolojik sınırlarını sağlıksızlığa varan boyutta zorlamak durumunda kalmaktadırlar. Bu zorlamalar bazen sportif sakatlıklara, bazen performans düşmesine, bazense daha dramatik durumlara hatta ölümlere sebep olabilmektedir. Doğada ölüm doğal bir süreç olmasına rağmen toplumsal bakışta ?her ölüm erken ölümdür? denebilir. Hele kahraman gibi görülen, idol olarak taklit edilen, yaptıkları ile akımlara sebep olan ve sağlıklılığın, kuvvetliliğin hatta yenilmezliğin simgeleri olan sporcuların ölümleri toplum tarafından daha dramatik algılanmaktadır. Hele bu ölümler naklen milyonlar tarafından izleniyor ve ölüm karşısında insanoğlunun acizliği naklen yaşanıyorsa durumun etkisi katbekat artmaktadır.

Her seviyede sağlıklı spor yapma imkanı için, yüksek performans için, bu en zararsız savaş arenasındaki zafer ve zaferler için, yaşanabilecek sakatlıkları ve ölüm riskini azaltabilmek için her konuda olduğu gibi sporda da bilimin ışığına ihtiyaç vardır.

İşte bu yazıda sahalarda yaşanan ani ölümlerle ilgili bilimsel bilgiyi yalın, anlaşılır ve kendi sağlığınız için bile kullanabilecek açıklıkta bulacağınızı umuyoruz.

Nedir sahada yaşanan ANİ ÖLÜM?
Son dönemlerde sıkça gündeme geldiği gibi; tespit edilmiş sağlık problemi olmayan sporcularda sahada spor yaparken beklenmedik bir biçimde travma (darbe) ve şiddet olmaksızın meydana gelen ölümler yaşanmaktadır.
Sportif aktivasyon sırasında meydana gelen aşırı zorlanmaya bağlı olarak gelişen, kimi otoritelere göre 1 saat içinde, Dünya Sağlık Örgütüne göre ise 6 saat içinde meydana gelen ölüm olaylarına ANİ ÖLÜM denmektedir. Yani, arkadaşları ile basketbol oynamış ve duşunu aldıktan sonra rahatsızlanarak hayatını kaybetmiş bir sporcu ile sahanın ortasında yere yığılarak vefat etmiş sporcu aslında benzer bir kaderi ve bilimsel tanımı paylaşmaktadırlar. Hayatını sahada kaybedenler medyanın ilgisini çekerken, diğer kayıplardan ölen sporcunun yakınları dışında kimsenin haberi olmaz.

Son dönemlerde gündeme gelen ölümler daha önce de yaşanıyor muydu?
Sporla ilgili bilinen ilk ölüm antik döneme aittir. Ozan Pindar?ın anlattığına göre; M.Ö. 490?da Atina yakınlarındaki Maraton?da Perslerle yaptıkları savaşı kazanan Atinalılar asker Pheilipides?i zafer haberini şehre ulaştırmakla görevlendirirler. Pheilipides 40 km.lik bu mesafeyi koşar. Zafer haberini verdikten hemen sonra da ölür. Tarihte bilinen egzersize bağlı bu ilk ölüm, 42 km 195 m?lik modern maraton yarışlarına da esin kaynağı olmuştur.

Ani ölümlerin sebepleri nelerdir?
Sportif aktivasyona bağlı olarak yaşanan ani ölüm sebeplerini iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlardan birincisi tüm ölümlerin % 90?ından fazlasından sorumlu olan kardiyak (kalp ve damar sistemi ile ilgili) sebeplerken ikincisi kalp dışı sebeplerdir ki bunların oranı da % 10?dan azdır. Kardiyak sebeplerin başlıcaları kalp kasının yapısal bozuklukları (kalp kasının aşırı ve düzensiz kalınlaşması, kapak anomalileri vb.), kalp kasının beslenmesi ile ilgili damarsal problemler (koroner damar problemleri, kalp kası köprülenmesi, damarsertliği vb), ritim bozuklukları ve diğer kalple ilgili sorunlardır. 35 yaş altındaki sporcularda bu sorunlardan özellikle aşırı kalp kası büyümesi ve doğumsal damar problemleri ölüm sebebi olurken, 35 yaş üzerinde ölüm nedeni sıklıkla damarsertliği sonucu kalp kasının beslenmesinin bozulması olmaktadır. Kalp dışı sebepler arasında en sık görülenler, astım, akciğer embolisi, ısı çarpması, beyin damarları embolisi, beyin atar damarlarının yırtılması, beyin damarlarının anevrizmaları (balonlaşması), kafa ve omurilik travmaları (darbeleri), ilaç kullanımı/doping, aşırı sıvı-elektrolit kaybı ve dengesizliğidir.

Bu tür ölümler ne sıklıkla yaşanır?
Yapılan bilimsel çalışmalar göstermiştir ki; ülkeler arasında, cinsiyetler arasında, yapılan spor branşları arasında ve hatta ırklar arasında farklar olmakla birlikte her yıl ortalama 100.000 sporcudan 2 tanesi hayatını bu şekilde kaybetmektedir (0,77-13 arası değişen rakamlarda çalışmalar mevcuttur). Şaşırtıcı bir durum olmakla birlikte matematiksel bir gerçek ise antrenman ve karşılaşma amacı ile yapılan aktivasyon saati arttıkça ani ölüm sıklığının da artmasıdır. Bu istatistiklere göre hiç egzersiz yapmayanlara göre egzersiz yapanların ani ölümle karşılaşma riski yaklaşık 3 kat fazladır.

En çok hangi sporcular risk altındadır?
Erkek sporcular kadın sporculara göre daha yüksek ani ölüm riski taşımaktadırlar. Bunun yanı sıra ülkemizde spor yapan erkeklerin kadınlara göre daha yüksek sayıda olduğu da gözönünde bulundurulduğunda, erkek sporcu ölümlerinin tüm ölümlerin çok çok büyük bir kısmını oluşturduğunu söylemek mümkündür.

Yaş risk üzerinde etkili midir?
Sportif aktivasyon sırasında yaşanan ani ölümler üzerinde yaş doğal bir faktördür. Yaş ilerledikçe risk ve dolayısı ile sıklık artmaktadır. Genel bilgilere göre; 35 yaş altında yaklaşık 50.000 sporcuda 1 olan ani ölüm yaşanma sıklığı, 35 yaş üstünde yaklaşık 18.000 sporcuda 1?e yükselmektedir. Amerika Birleşik Devletleri?nde konu ile ilgili yapılan çalışmalarda ise 40 yaşın üzerindeki bireylerde sportif aktivasyona bağlı yaşanan ani ölümler için, lise ve üniversite çağında yaşanan sportif ani ölümlere göre 8 ile 56 misli arasında değişen farklı artış oranları bildirilmiştir.

Riski azaltmak ve korunmak için nereye başvurmalı ve neler yapılmalıdır?
Sporcu sağlığı ile ilgili muayene, tahlil ve testlerin uygun sıklıkta, uygun düzenle yapılması riski azaltmakta oldukça etkilidir. Özellikle ülkemizde genç bir bilim dalı olan, üniversite hastanelerindeki SPOR HEKİMLİĞİ anabilim dalları bu konuda başvurulacak önemli ve öncelikli merkezlerdir. Bu tür merkezlerin bulunmadığı illerde tercih Kardiyoloji Merkezleri ve tam teşekküllü hastanelerden yana kullanılmalıdır. Yukarıda bahsi geçen anabilim dalı veya merkezlerde görev yapan hekimler sporcuların önce hikayelerini alıp, özgeçmişlerini ve aile geçmişlerini sorgularlar. Bu sorgulamadan sonraki ikinci basamak detaylı fizik muayenedir. Üçüncü adım ise tanısal tetkiklerdir. Bu tetkikler arasında en önemlileri 12 kanallı eforlu EKG uygulaması ve EKO kardiyografi olarak görülmektedir. Gerekli görüldüğü şartlarda daha ileri tetkiler de yapılabilmektedir.

Yapılacaklar bilinmesine rağmen aksamaların başlıca sebepleri nelerdir?
Toplum olarak, sağlıkla ilgili konularda, özellikle koruyucu hekimlik uygulamaları için harcama yapmakta oldukça tutucu olduğumuzu söylemek mümkündür. Buna bir de kulüplerin ve sporcuların yaşadıkları maddi sıkıntılar ile harcama önceliklerindeki farklı tercihler eklenince durum oldukça içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Bunun dışında, toplumdaki ?sporcu sağlıklıdır? ve ailelerdeki ?benim çocuğumun problemi yoktur? önyargısı ile sağlık muayenesi yaptırılmaması veya sağlık kontrolü yaptırılmaya karar verildiğinde tercih edilen sağlık merkezinin ekip veya ekipman konusundaki yetersizlikleri konuyla ilgili yaşanan aksaklıkların en önde gelen sebepleridir.

Yukarıda, akla gelebilecek bazı soruları yanıtlarken konu ile ilgili bilgileri size özetlemeye çalıştık. Umarız faydalı olmuştur. Son söz olarak; sporcular yazı içinde de bahsettiğimiz gibi ani ölüm riski altındadır. Ancak, sporcu olmadığı halde düzensiz ve kontrolsüz şekilde sportif aktivasyonda bulunanlarda tehlike çok daha korkutucu boyutlardadır. Spora bağlı birçok ölüm vakası mahalle aralarında, halı sahalarda, plajlarda vb. yerlerde yaşanmaktadır. Bu insanlarımızın maçları televizyonlardan verilmediği, ölenler medyatik isimler olmadığı için yitip gidenlerin isim ve hikayeleri manşetleri kaplamamaktadır. Bu sessiz ölümler sorunun sınırlı veya küçük olduğunu düşündürmemelidir. Sağlıklı, uzun ve kaliteli yaşam için egzersiz yapmalı ancak bu egzersizleri yapmadan önce risk altında kalmamak ve sağlıklılık halimizin devamlılığını sağlamak için mutlak ve mutlak sağlık kontrolleri düzenli yaptırılmalıdır.

Uz. Dr. İlker Yücesir – Doç.Dr. Bülent Bayraktar

Bir Cevap Yazın