‘Antrenörlük sadece bir meslek midir? Herkes antrenör olabilir mi? Antrenör aynı zamanda bir sporcudur. Antrenör aynı zamanda hem fizyoloji hem de bir psikoloji öğrencisidir. Antrenör iyi bir planlamacı ve yol göstericidir. Yeni gelişmeleri takip eden bir araştırmacıdır. Özellikle spora yeni başlayan çocukların fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimlerinde çok önemli bir işleve sahiptirler. Öyleyse iyi bir antrenör nasıl olmalıdır! İşte yapılan bu çalışmada tüm bu sorulara cevap aranmaya çalışılmıştır…
Antrenörler, sporcuların fiziksel, psikolojik ve sosyal becerilerini geliştirmelerinde onlara yardımcı olmaktadırlar. İyi antrenör, enerjisini, becerisini ve tüm bildiklerini sporcularına aktarmaya çalışır. "Sporcular Birinci, Kazanmak İkinci" felsefesi kısaca, antrenörün verdiği her kararda ilk olarak sporcusunun ilgisine cevap vermesi ve daha sonra kazanmaya önem vermesidir. Bu kazanmanın önemsiz olduğunu göstermez. Fakat sporcuların gelişimlerinden de daha fazla önemli değildir! Sonuç olarak antrenör, sporcuların yaşamını pek çok yönden etkiler. Antrenör, egosunu evde bırakabilmeli ve en önemlisi takımın kazanması veya kaybetmesini temel alarak kendilik değerine karar vermemelidir.
Çocuklar bir şeyi doğru olarak yaptıklarında övgü ve cesaret dolu sözler söyleyin. Övgüyü sık sık kullanın. Ödül olarak arkadaşça bir gülücük verin veya sırtının sıvazlayın.
Övgüyü samimi olarak yapın. Övgü ve cesaretlendirmeler samimi olarak yapılmaz ise etlili olmaz. Samimi olmayan söz ve davranışlar antrenör olarak inanırlığınıza darbe vurabilir. İyi olmayan performansı cezalandırıcı olmadan belirli yollarla söylemeli, aynı zamanda sık sık cesaret vermeliyiz.
Gerçekçi hedefler ortaya koyun. Hedeflerinizi çocuğun yaşına ve yetenek düzeyine uygun olarak oluşturun.
Her şey yolunda giderken olumlu olmak kolaydır! Maalesef her şey yolunda gitmeyebilir. Takım yenilebilir veya kötü performans gösterebilir. Her şeye hazırlıklı olmalısınız!
Beceri ve aktiviteleri sık sık değiştirin. Aktiviteyi çocuğa göre düzenleyin, çocuğu aktiviteye göre değil!
Koyduğunuz kurallar başarının elde edilmesi ve motivasyonun yükseltilebilmesi için değişebilir ve esnek olmalıdır.
Sadece sonucu değil, doğru tekniği de ödüllendirin! Genç sporcuların antrenörlüğünde yapılan en büyük yanlış ise beceri gelişimi göz ardı edilerek sadece sonuca göre davranılmasıdır.
Eğer yanlışları düzeltmek istiyorsanız "SANDVİÇ" yaklaşımını kullanın. İlk adım yanlışından dolayı çocuğun hayal kırıklığı yaşamasını önlemektir. İkinci adım yanlışını düzeltmek için ona doğru bilgiyi sağlamak olmalıdır. Son olarak ise ona söyleyeceğimiz cesaretlendirici sözlerdir.
İstekli olun! Gülümseyin, iletişim kurun ve çocuğu dinleyin…
Antrenörlerin kendilerine sorması gereken sorular şu şekilde olmalıdır.
1. Neden antrenör oldum?
2. Doğru nedenlerden dolayı mı antrenörlük yapıyorum?
3. Bir antrenör olarak hedeflerim neler?
4. İyi bir antrenör müyüm?
5. Beni iyi bir koç yapan özelliklerim neler?
Olumlu Antrenörlük, Motivasyon ve İletişim
Antrenörlükte Olumsuz Yaklaşımlar:
Sporcunun memnuniyet düzeyini düşürür ve eğlence faktörünü azaltır. Pek çok sporcu bu nedenlerden dolayı sporu bırakabilir.
Kaygı düzeyinin yükselmesini sağlar. Sporcuların hata yapma oranları yükselir.
Başarısızlık korkusunu ortaya çıkarır ve sporcular risk almaktan çekinirler.
İstenmeyen pek çok davranış örüntüsü ve disiplin problemleri ortaya çıkar.
ASLA FİZİKSEL AKTİVİTEYİ BİR CEZA YÖNTEMİ OLARAK KULLANMAYIN
Antrenörlükte Olumlu Yaklaşımlar: "Feedback (geri bildirim) Sandviç Yöntemi"
İlk Adım: Sporcunuzu ne kadar önemsiz olursa olsun bir şeyi doğru yaptığı zaman destekleyin ve ödüllendirin. Bu sporcunuzun benlik saygısını ve kendine olan güvenini artırır. Dikkati ayakta tutmanın en iyi yoludur.
İkinci Adım: Yanlışlar üzerinde fazla durmayın! Ona gelecek sefere daha iyi olacağını söyleyin. Nerede yanlış yaptığını açıkça söyleyin. Ve en önemlisi doğru olanı gösterin.
Üçüncü Adım: Onlara cesaret vermeniz yaptıkları işte kendilerine güvenmelerine ve beceriyi doğru olarak ortaya koymalarına neden olur.
SPORCULARI MOTİVE ETMENİN BEŞ YOLU:
Sporcuların neden spora katıldıklarını veya neden sporu bıraktıklarını ortaya koyun.
Hedef belirleme stratejilerini kullanın. Hedef belirleme, sporcuların yeni beceriler kazanmasını ve becerilerini geliştirmelerine yardım eder.
Eğlence ve heyecanı üst düzeyde tutun.
Yarışma stresini azaltın.
Hem başarıyı hem de başarısızlığı onlara öğretin… Performans ve gayrete önem verin. Sonuca değil.
Sporcularınıza Açık Mesajlar Göndermenin Beş Kuralı:
Kolay ve anlaşılabilir bir dil kullanın.
Sporcuların anlayıp anlamadıklarını kontrol edin.
Söylediğiniz sözler ile yaptıklarınız çelişmesin.
Hem sözel hem de sözel olmayan mesajlar kullanın.
Sporcunuzu dinlemesini bilin!
Genç sporcuların koçluğu ile ilgili olarak Kuzey Amerika Gençlik Sporları Enstitüsünde 2002 yılında yapılan bir çalışmada çocuk sporlarında bilinmesi gerekenler şu şekilde sıralanmıştır: Arkadaşlık ilişkileri, liderlik özellikleri, maçta ve antrenmanda gösterdiği çaba, dakikliği, doğru formayı giymesi, yarışmalarda kurallara bağlı kalıp kalmadığı, hatalarını kabul etmesi, sorumluluk alması, spordan zevk alıp almadığı, antrenmandan zevk alması, diğerlerine karşı anlayışlı davranıyor mu, sakatlanmaya eğilimli mi, antrenörünü ve takım kaptanını dinliyor mu, mazeret ve şikayetlerde bulunuyor mu, olumlu ve olumsuz tutumları var mı, takımdaki pozisyonu kabul ediyor mu, atletik özellikleri (çeviklik, koşu, fitness, esneklik, kuvvet, el-göz koordinasyonu, sıçrama yeteneği, reaksiyon zamanı, alan görüşü), uzmanlaşmak için beceri ve aktiviteleri tekrarlamaya istekli mi, arkadaşları tarafından seviliyor mu, öğrenme oranı.
Yine Kuzey Amerika Gençlik Sporları Enstitüsünde 2002 yılında yapılan diğer bir çalışmada genç sporcuların ve takım üyelerinin kendilerini değerli hissetmeleri için başarılı bir antrenörün yapması gerekenler şu şekilde ortaya konulmuştur:
Sporcuların hepsine eşit bir biçimde davranmak.
Takım formalarının yeni ve gösterişli bir biçimde hazırlanması.
Küçük düşürücü olmayan fakat bunun yanında sporcular için bir anlamı bulunan cesaretlendirici ve coşku dolu takım sloganları kullanmak.
Olanakların iyi olması takımın benlik imajını yükseltir.
Kullnaılan araç ve gereçlerin iyi durumda olması.
Okulun veya kulübün renklerinin kullanılması.
Maskot.
Sporcuların üzerinde isimlerinin yazılı olduğu bir dolaplarının olması.
Takımın tamamının toplandığı bir odasının bulunması.
Müzik kullanmak.
Takımın bir logosunun bulunması ve kullanılan eşyalar üzerinde yer alması.
Her bir takım oyuncusu için yaptırılan seyahat çantaları.
Sonuç olarak, çocuk sporcuların antrenörlüğü mutlaka çocuk merkezli bir felsefe ile yapılmalıdır. Ailelerle işbirliği içinde olunmalı ve her bir çocuk için ayrı ayrı dosyalar oluşturulmalıdır. Sporcuların yetenek ve becerileri bilinmeli ve asla eğlence faktörü unutulmamalıdır. Böylece tüm sporculara spor içerisinde olumlu tecrübeler yaşatarak kendilerini değerli hissetmeleri sağlanabilir.
Antrenörlerin karakteristik özellikleri ile ilgili olarak pek çok antrenör tipi vardır. Bunlar sırasıyla; otoriter antrenör, sevecen antrenör, zor antrenör, aldırış etmeyen antrenör ve işkolik antrenör tipleridir.
OTORİTER ANTRENÖRÜN ÖZELLİKLERİ:
Disipline güçlü bir biçimde inanırlar.
Kuralları uygulatmak için genellikle cezalandırıcı yollar seçerler.
Program ve kurallarda esnek davranmazlar.
Merhametsiz olabilirler ve hakaret edebilirler.
Genellikle sıcak bir kişililiğe sahip değildirler.
Çok iyi plan ve organizasyon yaparlar.
Kişiler arası ilişkilerde çok yakın olmayı sevmezler.
Genellikle katı bir biçimde geleneksel davranışlara sahiptirler.
Genellikle önyargılı ve peşin hükümlüdürler.
Motive etmek için tehdit kullanırlar.
Yardımcı antrenör olarak zayıf insanları seçerler.
SEVECEN ANTRENÖRÜN ÖZELLİKLERİ
Pek çok kişi tarafından sevilen bir insandır.
Diğerlerine karşı saygılıdır.
Sporcuları motive etmek için olumlu sözler kullanır.
Planlarında oldukça esnektir.
Genellikle takımları diğer takımlara oranla daha iyi fiziksek kondisyona sahiptir.
Takım ruhuna önem verirler.
Oyunda yeni sistemleri ve stilleri denemeye açıktır.
ZOR ANTRENÖRÜN ÖZELLİKLERİ:Pek çok yönden otoriter antrenörün özellikleri ile benzerdir.
Sık sık kaygı yaşarlar.
Durumlara aşırı önem verir ve dramatize ederler.
Her şeyin üstesinden tek başına gelmeye çalışırlar.
Materyaller ve detaylar üzerinde çok fazla zaman harcarlar.
Diğer takımların oyun stilleri ve metotları hakkında sürekli araştırma yaparlar.
Asla başarılarıyla memnun olmaz. Oyundan ve takımın performansından asla gerçekten memnun olmaz.
Oyuncularını kendinden örnekler vererek motive ederler.
Aldırış Etmez Antrenörün Özellikleri:
Program yapmaktan hoşlanmazlar.
Herşeyin kontrolleri altında olduğu izlenimi verirler. Fakat çoğu zaman tembel davranırlar.
Sinirini kolayca bozmaz ve kolayca tedirginlik duymaz.
Takım içerisinde çok az baskı uygularlar.
İŞKOLİK ANTRENÖRÜN ÖZELLİKLERİ
Tüm davranışlarını hesaplayarak yapar ve çok iyi organize olur.
Yaklaşımlarında mantık kurallarına uygun davranırlar.
Kişiler arası ilişkilerde oldukça soğukturlar.
Özet olarak, tek bir antrenörlük modeli kullanmak hem antrenör için hem de sporcular için oldukça zordur. Başarılı bir antrenör olabilmek için her bir antrenörlük stili gerektiği zaman ve gerektiği yerde kullanılmalıdır.
ANTRENÖRLERİN DAVRANIŞLARI MODELİ
ANTRENÖRLÜK MODELİ
Cote ve arkadaşları (1995), antrenörlere yönelik olarak bir model ortaya koymuşlardır. Ortaya konulan bu modellerin hiç birisi sihirli bir değnek değildir. Her antrenörün bu modellerden hareketle kendisine belirli bir antrenörlük modeli oluşturması gerekmektedir.
Davranışsal Öğeler: ORGANİZASYON
Antrenmanı ve yarışmayı planlamak.
Antrenörün yardımcılarıyla birlikte çalışması.
Ailelerle ortak çalışmak.
Sporcuların kişisel ilgilerini göz önünde bulundurmak.
Davranışsal Öğeler: YARIŞMA
Yarışmadan önce antrenör-sporcu etkileşimini sağlamak.
Yarışma boyunca antrenör-sporcu etkileşimini sağlamak.
Yarışma sonrasında antrenör-sporcu etkileşimini sağlamak.
Davranışsal Öğeler: ANTRENMAN
Müdahale biçimi
Teknik beceriler
Zihinsel beceriler
Taktik beceriler
Fiziksel kondisyon
Bağlamsal Faktörler
Finansal kaynaklar
Antrenman kaynakları
Yarışma atmosferi
SONUÇ
Sorulması gereken son bir soru ise, neden antrenörlerin kazanma merkezli olduklarıdır! Bunun pek çok sebebi bulunmaktadır; içinde yaşadığımız sosyal çevre, medya, idareciler, aileler ve sporcuların kendileridir. Antrenörlerin yaptığı en büyük hata, sporcuların başarmak istedikleri hedeflerini ve kişisel gelişimlerini göz ardı ederek kendi kişisel hedeflerine ulaşmak istemeleridir. Antrenörler kazanma merkezli, çünkü takımlarının kazanması veya kaybetmesi onların benlik değerleri ile oldukça ilişkilidir. Kazanmak her şey demek değildir, sadece bir şeydir!
Genç sporcuların antrenörlüğü tüm bu nedenlerden dolayı oldukça zordur. Yapılan bu çalışmada da etkili bir antrenörlük için gerekli olan stratejiler ve antrenörlük modelleri üzerinde durulmuştur. Bunlardan hiç birisi hemen alıp uygulayacağımız sihirli bir reçete değildir! Kendi antrenörlük felsefesi içinde tüm bunları bütünleştirebilen bir antrenör iyi bir antrenördür. Unutulmaması gereken şey, sporcuların ilk sırada, kazanmanın ise ikinci sırada olduğudur..
KAYNAKLAR
Albrecht, R. (2003). Positive Cooaching, Motivation and Communication. Research Study for the Study of Young Sports, Michigan State University.
Cote, J., Salmela, J., Trudel, P., Baria, A., Russel, S. (1995). The Coaching Model: A Grounded Assessment of Expert Gymnastic Coaches' Knowledge. Journal of Sport and Exercise Psychology, 17, 1-17.
Martens, R. (1987). Coaches Guide to Sport Psychology. Champaign, IL: Human Kinetics.
Smith, R. E., Small, F. L. (1990). Self-Esteem and Children's Reactions to Youth Sport Coaching behaviours: A Field Study of self Enhancement Processes. Developmental Psychology, 26, 987-993.
Tutko, A. T., Richards, W. J. (1977). Psychology of Coaching. Allyn and Bacon Inc.
Weinberg, R. S., Gould, D. (1999). Foundations of Sport and Exercise Psychology. Champaign, IL: Human Kinetics.
‘