‘
İlk dört bölümde, yalnızca iyi organize edilmiş ve karmaşık antrenmanların, hem bireylerin, hem de takım Voleybol performansının gelişmesini, gerçek anlamda etkileyeceği gösterilmiştir. Bu bölümlerde, temel antrenman özelliklerinin kısa tarifi ve Voleybol performansının sonuçları verilmiştir. Bu bölümde, hem daha önce tartışılan sorunlara ilişkin daha ayrıntılı bilgiler verilecek, hem de ilgili sorunların kapsamı genişletilecektir.
1. Voleybol Antrenmanının Amaçları ? Sonuçları
Voleybol antrenmanı genellikle iki tip sonuç verir. İlki gelişmiş vücut durumuyla ilgilidir. İkincisi ise kendisini bu gelişmiş vücutların bireysel ve takım performansı ile gösterir. Her iki sonuç yakın ilişkilidir; ama ikincisi bir anlamda ilkine bağlıdır. Bu bağlılığın miktarını birçok faktör belirler ve bilimsel araştırmayı gerektirir.
Belirttiğimiz gibi, Voleybol antrenmanı uzun ve özel bir süreçtir. Bu bağlamda oyuncuların fiziksel formlarının geliştirilmesine dayanır. Fiziksel form asıl amaç olmasa da, diğer özelliklerin üzerine inşa edildiği sağlam temeli oluşturur. Fiziksel form, kişinin vücut fonksiyonlarının, kişiyi etkileyen çok çeşitli iç ve dış uyarılara uyumu anlamına gelir. Bu nedenle, Voleybol?un takım sporu olmasından kaynaklanan sosyal etkiler ve uyumlar dikkate alınmalıdır.
Buna rağmen, pratik olması için dar bir açıdan bakmalıyız. Fiziksel formu şöyle tanımlamalıyız: ?Vücudun iç ve dış çevreden gelen uyarılara, kas kasılması yoluyla optimal olarak tepki verebilme yeteneğidir.? Bu yaklaşım, bir kişi için birçok farklı durumda veya bir durum için, farklı kişilerin fiziksel formlarını ölçebilmemizi sağlar. Böyle bir ölçümün stratejisi bir sonraki bölümde ele alınacaktır.
2. Performans Kapasitesi
Uzun erimli, özel antrenmanlar sonucunda, kaçınılmaz olarak özel adaptasyon türleri gelişmelidir. Bu adaptasyonlar, Voleybol performansı koşullarına en iyi uyanlar olmalıdır. Bu özel tür adaptasyon, genellikle performans kapasitesi olarak adlandırılır ve şöyle tarif edilir:
? Oyuncunun vücudunun özel karakterlerde ve büyük efor isteyen tekrarlara adaptasyonudur. Performans kapasitesini değerlendiren ve onu bir başka bakış açısından açıklayan tanım şudur:
? Bir vücudun voleybol maçlarında sarf edilen efora benzer bir yüklemede çalışma kapasitesidir.
Böyle bir adaptasyon, vücudun değişik fonksiyonlarının olumlu yönde değişmesine ve vücudun belli organlarının gelişmesine neden olur. Adaptasyon, vücudun her tarafında düzenli bir şekilde olmaz; adaptasyon sonunda ortaya çıkan değişiklikler iki şekilde olur:
A) Merkezi sinir sistemi aktivitesi kapsamında olanlar.
B) Diğer tüm vücut dokularında olanlar.
Merkezi sinir sisteminde olan değişiklikler genellikle gecikmelidir, fakat güçlü, kalıcı şekillenmiş refleksler ve hareketlerle sonuçlanırlar. Bu şekilde performans kapasitesi arttırımlarını, vücudun ve fonksiyonlarının amaçlı olarak tekrar yapılandırılması olarak görebiliriz.
Performans kapasitesini değerlendirmek veya ölçmek için, oyunculara tam olarak belirlenmiş, özel bir efor uygulatılır ve aşağıdaki yanıtlar ölçülür:
? Dinlenme sırasında.
? Standart efor sonrası
? Maksimum efor sonrası
? Biraz dinlenmeden sonra veya dinlenme sırasında birkaç kez .
Kendisine yardımcı olan diğer personelin eşliğinde, yukarıda sayılan durumlardan elde edilen değerleri kullanarak, oyuncuların performans kapasitesine ilişkin veriler veya önceki ölçümlerden olan farkları elde edilir.
Vücut yanıtına bakılırsa, genel ve özel performans kapasitelerini aşağıdaki gibi ayırt ederiz:
Genel performans kapasitesi : Oyuncuları belirli bir efora tabi tuttuktan sonra vücut yanıtı rast gele bir fonksiyonla ölçülür.
Özel performans kapasitesi : Bazen, uygulanan efor sonucunda tükenmiş fonksiyon ile ölçülür.
Sonuçta, fiziksel form değerlendirilmesini, basit şekilde şöyle tanımlayabiliriz : Oyuncuların rast gele bir efora tabi tutulması ve sonra oyuncuların rast gele bir vücut fonksiyonuna olan yanıtlarının ölçülmesi.
3. Spor Formu
Bir sporcunun yüksek performans kapasitesine sahip olması, bir maçta en iyi veya en yüksek performansı gösterdiği anlamına gelmez. Bu değer, maçta gerçekleştirilebilecek potansiyeli oluşturur. Oyuncular aynı zamanda, diğer düzeylerden daha geçici ama (vücut sistemlerinin karmaşıklığına bakıldığında) daha kompleks, dengeli ve oyuncuların sosyal çevreye etkinliklerini ayarlayan bir adaptasyon düzeyi yaratmalıdırlar.
Bu yüksek düzeyli adaptasyona spor formu denir ve şöyle tanımlanır :
Oyuncuların maksimum performanslarını vermelerine izin vererek, yaklaşan yarışmaya en uygun hazırlık durumu spor formudur. Spor formu, her performans kapasitesi düzeyine göre oyuncularda gelişen ve evreler halinde ortaya çıkan bir olaydır. Deneyimler bir oyuncunun spor formunu iki aydan fazla koruyamayacağını göstermiştir. Hatta iki ay bile zordur. Farklı performans kapasiteleriyle yakın ilişkili olarak, farklı performans düzeylerindeki oyuncular, yeni başlayanlar, dünya şampiyonları, varsayılan tüm performanslarına karşılık gelen, bu en uygun hazırlık durumuna ulaşmalıdır.
Spor formu geliştirilmesinde, adaptasyon mekanizmaları ? tamamen sinir sistemini, değişik zihinsel özellikleri içerir. Performans kapasitesinde, karşılık gelen vücut yanıtları, vücudun enerji kaynağını sağlama alan sistemlerle gösterilirler. Oyuncuyu spor formu düzeyine adapte etmek için, tüm sistemler ve fonksiyonlar uyumlu olarak dengelenmelidir. Aksi takdirde muhtemel dengesizlikler, gerekli en uygun hazırlık durumunu sağlama alan korteks bağlantılarının oluşumuna izin vermeyeceklerdir.
Pratikte koçun, oyuncularının spor formuna ulaştığını veya kaybettiğini belirleyebileceği güvenilir göstergelere ihtiyacı vardır. En kolay yol, performans düzeyini izlemektir. Fakat, ne yazık ki bu sadece geri besleme bilgisidir. Spor formu genellikle performans stabilitesiyle belirlenir. Bu, oyuncuların performansının belli bir seviyeyi geçemeyeceği anlamına gelir. Burada üst limit, maksimum performanstan; alt limit ise, maksimum performansın belli bir yüzdelik düşüşünden oluşur. Bir süre için, objektif olarak kararlaştırılmış performans parametreleri kullanılabilir. Başka göstergelerde vardır :
? Maçlarda veya antrenmanda hızlı çalışmak veya çalışmadan sonra hızlı bir şekilde normale dönüş.
? Tüm vücut sistemlerinin daha verimli çalışması.
? Konsantrasyon becerisini edinmek ve korumak.
? Her durumda, kazanma azmiyle ortaya çıkan ve işler kötüye gittiğinde artan istek, efor ve arzunun tam olması.
4. Voleybol Antrenman Sistemi
Geniş, mantıklı örgütlenmiş bilgi, yani; sosyal fonksiyonlar, hedefler, ilkeler, içerikler, inşa ve örgütlenen, değerlendirme ve (büyük ölçüde antrenmanın seyrini ve sonuçlarını belirleyen) diğer gerekli durumlar ve de etmenler voleybol antrenman sistemi olarak adlandırılır.
5. Özel Antrenman Prensipleri
Bu bölümde anlatılan prensipler, doğası gereği antrenman amaçlıdır ve değişik yetenekleri özellikleri ve becerileri en etkin geliştirme yöntemidir. Bu nedenle, bu prensipler özeldir ve Voleybol da dahil tüm sporların en üstün amaçlarıyla uyumludur.
5.1. Genel ve Özel Hazırlığın Birliği Prensibi
Günümüzde Voleybol antrenmanı çok etkin, özel eğitim anlamına gelir. Bu dar özelleştirme, farklı fonksiyonların ve özelliklerin geliştirilmesi temeline dayanmadan oluşturulmaz. Vücut işlevleri genel kanunlarından birisi olan fonksiyonların transferini yansıttığı için bu çok doğaldır. Bu nedenle, antrenman iki ayrı ve bağımsız bölümden oluşur:
Genel hazırlık, bir organizmanın işlevsellik olasılıklarındaki genel artışı temel alarak, Voleybol performans kapasitesi varsayımlarını oluşturur ve genişletir. Özel hazırlık, Voleybol?a özel becerilerin, motor becerilerinin ve zihinsel özelliklerin geliştirilmesini sağlar.
Her iki bölüm de, gençlerin ve yetişkinlerin en üst düzeyde antrenmansı, yıllık devre gibi, antrenmanın tüm aşamalarıyla ayrılmaz şekilde kaynaşmıştır. Her koç, herhangi bir özel antrenman durumunda, verilen işlerin yapılması için doğru yolda karar vermelidir.
5.2. Yüklenme ve Dinlenme Prensibi
Bu prensip, adaptasyonda dinlenmenin de en az antrenman yüklemesi kadar önemli olduğu gerçeğini yansıtır. Bu nedenle, antrenmanı gerçekleştirirken, koç yalnızca oyuncuları nasıl yükleyeceğini değil, aynı zamanda dinlenmenin süresini ve diğer parametrelerini de dikkate almalı ki uygun vücut oluşumları gerçekleşsin.
Antrenmanı organize etmenin ve dengelemenin iki prensibi vardır:
1- Her yükleme, bir önceki yüklemenin bıraktığı izi kuvvetlendirmelidir. Ardı ardına gelen yüklemeler pozitif etkileri arttırmalı, negatif etkileri azaltmalıdır.
2- Dinlenme aralıkları öylesine seçilmeli ki mümkün olduğu kadar yapılan antrenmana uygun olmalıdır. Örneğin, tam dinlenme gerektiğinde yeterince uzun olmalı; yorgunluk gerekiyorsa tam dinlenmeye izin verilmemelidir.
5.3. Antrenmanın Maksimuma Kadar Artış Prensibi
Performans artışı değişik faktörlerle sağlanabilir. Başlıca faktör, antrenman yüklemesidir. Buna rağmen, ileri düzeyde bir performansa ulaşmak için meydana gelmesi gereken değişiklikleri fiziksel yükleme tek başına açıklayamaz. Bu nedenle, bu prensip fiziksel efora ek olarak antrenman dozunu hesaba katar ki; bu da disiplin, kendini kontrol etme, diyet, yaşam biçimi, vs. demektir.
Şu çok iyi bilinir ki; aynı düzeyde uyarıyı sürdürmek, geliştirilen vücut yanıtı ve kazanılan adaptasyon düzeyinde düşüşle sonuçlanır. Bu, voleybol antrenmanının amaçlarına uymaz. Bu nedenle, performans artışının ileriye doğru olması için her türden antrenmanın dozu kademeli olarak arttırılmalıdır.
Maksimum antrenman yüklemeleri, örneğin; her bireyin potansiyeline göre maksimum, özel bir rol oynar. Bu yüklemelere vücut en iyi yanıtı verir ve bu nedenle performans geliştirmede en etkin yol budur. Koç, bunları düzenli aralıklarla uygulamaya koymalı. Maksimum yüklemeler, gençlerde; üst düzeyde antrenman yapan atletlere göre daha seyrek kullanılmalıdır.
5.4. Antrenman Yüklemesinin Dinlenme – Yüklenme ilkesi
Yükleme ve Dinlenme arasındaki ilişki açıklanmıştı. Fakat dinlenme pasif olmak anlamına gelmez. Tam tersidir. Antrenmanda, belli bir yükleme sonrasında dinlenme, genellikle başka bir tip yükleme sırasında gerçekleşir. Bu nedenle, dinlenme aktif olarak gerçekleşir. Bu durum, maksimum yüklemenin zaman dinamiğinin dalgalardan oluştuğunu gösterir.
Antrenman yüklemesi değişik zaman aralıklarında kesilirse, üç tip dalga veya eğri görülecektir.
Küçük : Kısa zamanda birimindeki antrenman yüklemesi eğrisinin yolunu kapsar. (Mikrodevre, 2-7 gün )
Orta : Birkaç küçük dalganın oluşturduğu antrenman yüklemesi dalgasının yolunu kapsar.
Büyük : Belirtilen antrenman periyodunda, birkaç orta dalganın birleşmesiyle oluşan sonucu gösterir.
Koç, direkt olarak yalnızca küçük dalgalarla çalışır. Bununla birlikte, koçluk sanatı; toplamları, orta ve büyük dalgalarla gerekli formu oluşturacak şekilde bu zaman aralıklarındaki yüklemeleri ayarlamaktır.
5.5. Antrenman Devrelerinin Prensibi
Bu prensip, çok genel bir biyolojik olayı yansıtır. Bioritim sık sık insan hayatına yansır ve performans gelişimini etkiler.
Etkin bir antrenman düzenlemesi bu olayı dikkate almalıdır. Önceki prensibe benzer olarak dört devreden oluşur:
a) Küçük veya mikrodevreler, 2-3?ten 7 güne kadar (Genellikle 7 gün alınır).
b) Orta veya mezzodevreler, birkaç mikrodevreden oluşur. (Genellikle 3-6 hafta).
c) Büyük ve makrodevreler, 6 ay ile 1 yıl arası uzunluklar (Genellikle 1 yıl).
d) Birkaç yıllık devreler, birkaç makrodevreden oluşur.
Son iki tip devre, genelde (farklı antrenman bileşenleriyle bağlantılı olarak doğru ve gerçekçi hedeflerin konulması ve gerekli organizasyonla ilgili şeylerin sağlanmasını amaçlar. İlk ikisi ise, öncelikle belirlenen ve seçilen antrenman amaçlarına ulaşılmasına yöneliktir. İlk iki devreyi dikkate alan bakış açısı, seçilen işleri gerçekleştirmek için yeterli zamanı sağlamak zorunda olduklarından, mezzodevreler; antrenmanların önemli, belirleyici elementleridir.
Böylece ?başlangıç? mezzodevreleri, hazırlık döneminin hemen başında uygulanırlar. Hazırlık döneminin ilk yarısında da ?esas? mezzodevreler uygulanır. Öncelikle planlanan işlerin başarılmasını sağlarlar. Bu nedenle, ?geliştirme? veya ?sabitleme? devrelerine ayrılırlar. Hazırlık döneminin son bölümünde koç, antrenmandan ?test-hazırlık? mezzodevrelerini kullanmalıdır. ?Test-hazırlık? mezzodevreleri, antrenmanı verilen bir test yarışması için ayarlamadan performans düzeyini test eder. ?Yarışma öncesi? mezzodevreleri, diğer taraftan, durumu; yaklaşan sezonunkine benzer hale getirir ve koç en iyi performans için oyuncuların spor formunu ayarlar.
Alışılmış antrenman devreleri (mikrodevreler), antrenman yoğunluğunun göreli olarak yüksek olduğu ?saldırgan? mikrodevreler denen alt grupta kullanılır. Her mezzodevre, genellikle ?dinlenme? mikrodevreleriyle sona erer (Önceki prensibin yansıması). ?Model? ve ?rekabetçi? mikrodevreler de vardır.
Bunları tam olarak açıklayacak yeterli yer yok. Fakat, önemli bir not ilave etmek gerekir. Değişken, güçlü kişisel özellikler de biyolojik periyodu ve yaşam ritmini etkiler. Antrenmanı hazırlarken, bunların üstesinden gelmek için, periyodiklik şüphesiz en iyi sonucu getirecektir. Gerçi bu, tüm grup sporlarında biraz zordur. Buna rağmen, kondisyonda olduğu gibi, üstün kişisel karakteristiklere dayanan antrenman görevleri, koç ve oyuncuların eğer belirlenmişse kişisel ritimlerini akılda tutmalarıyla çözülebilir.
6. Voleybol antrenmanlarının İçeriği
İlk tanımımızda antrenmanın, koçun takımıyla üstlendiği her şey olduğunu söylemiştik. Buna rağmen, sonraki açıklamalar, antrenman yapan birimlerin sınıfına yoğunlaşmaktadır. Bununla birlikte, tüm antrenman süreci, üç basit sınıfa ayrılır:
1. Yarışmalar
2. Antrenman birimlerinde antrenman etkinlikleri
3. Dinlenme
Her üç sınıfta birbirleriyle yakın ilişkilidirler. Fakat, her birinin, tüm süreç içinde baskın işlevi vardır. Yarışmaların ana amacı; antrenman sonuçlarını göstermektir. Bununla birlikte, çok güçlü uyarıcıdırlar. Diğer taraftan, antrenman birimlerinde, antrenman yapılaması, öncelikle adaptasyonu oluşturur. Oyuncular arasında, sıkça değişik yarışma durumları sağlandığından, antrenman sonuçları böylece kendini gösterebilir. Hatta; dinlenme bile, aslında birçok durumda, destekleyici rol oynadığından, gelecekteki uyumlu değişiklikleri etkileyen, uyarıcı vücut yanıtları olarak kullanılabilir.
Her üç sınıfta da antrenmanın içeriği, pratikte antrenman yoluyla, adaptasyon uyarımı için, ortak süre ve antrenman yöntemleriyle gerçekleştirilir. Antrenman yoluyla, koçlar, pratik etkinlikleri hakkındaki iki önemli soruya yanıt verirler:
1. Adaptasyon uyarımı sayesinde eğitim birimlerine ne konulmalı?
2. Seçilen uyarımı uygun yöntemlerle nasıl sağlamalı?
7. Adaptasyon Uyarımı
Adaptasyon uyarımı iki alt gruba ayrılır: belirli ve belirsiz.
Belirli uyarımda, voleybol antrenmanındaki tüm egzersizleri kastediyoruz. Çok geniş olan diğer uyarım ise, belirsiz olarak anlaşılır. Bunlar aşağıdaki ana tiplerden oluşur.
Doğal Faktörler : Güneş, temiz hava, morötesi ışınım, düşük oksijen, kısmi basınçlı hava vs.
Diyet : Antrenman amaçlarına uygun yiyecek, ilave vitamin ve mineraller, yeterli miktar su, uygun içecekler ile yeterli sıvı.
Su ve diğer benzer prosedürler : Basit duş, sıcak veya soğuk alternatifli duş, yüzmek veya yalnızca ılık suda ıslanmak, buhar banyosu, sauna, jakuzi, sualtı masaj vs.
Psikolojik yöntem : Sözlü cesaretlendirme, öğüt verme vs., cezalandırma, ödül veya övgü, hipnoz, gevşeme yöntemleri vs.
Değişik elektroterapi prosedürler ? şüphesiz tedavi amaçlı değil, hızla gevşeme amaçlı.
?Metod?; adaptasyonun uyarıcılarının adım adım uygulanma yöntemidir. Her metod, verilen uyarı tekrarının belirli sisteminden oluşur. Metod denen bu yinelemeler sistemi ile amaçlanan şey, oyuncuların beceri kazanması, motor beceri düzeylerinin geliştirilmesi vb. dir. Bu özelliklerin geliştirilmesinde, uyarıcının diğer parametreleri ve antrenman yüklemesinin de önemi vardır.
Metodların bazıları ve adaptasyon uyarımı, yalnız bir antrenman bileşeni tamamlaması işi için tasarlanmıştır, diğerleri daha genel olarak kullanılabilir. Bunları kullanarak koç, teknik ve taktik hazırlığı olduğu kadar, kondisyon işlerini de yerine getirebilir. Bu gibi durumlarda koç, seçtiği egzersizlerin üstün etkilerinin tamamen farkında olmalıdır.
Antrenman uyarımlarının ve uygulama metodlarının seçimi, koçun en önemli görevidir. Özel konferanslarda bu doğrultuda birçok tavsiye verilir. Fakat koç, oyuncularda bireysel olarak etkilerini dikkate almalı ve seçenekler arasından en uygununu seçmelidir. Çünkü, aynı egzersize iki oyuncu hiçbir zaman aynı reaksiyonu vermez.
8. Antrenman Ölçüm ve Değerlendirmesi
8.1. Antrenmanın sonuçlarının Kontrolü ve Değerlendirilmesi
Bu etkinliklerin, oyuncular için olduğu kadar, koç içinde çok büyük bir anlamı vardır. Bu geri beslenme, koça bu işin doğru planlanması ve uygulaması için gerekli bilgiyi sağlar. Aynı zamanda, etkinliklerini ve motivasyonlarını düzeltmek isteyen oyuncular için de çok faydalı bilgiler verir. Gerçekten doğru antrenman, tam ve doğru kayıtlarına olduğu kadar, geliştirilen antrenman etkilerinin sistematik ve düzenli ölçümüne de bağlıdır.
Antrenman boyunca, tam ve doğru kayıt tutulması, antrenman ölçümünün gerekli koşuludur. Koçun planlamada kullandığı aynı parametrelerle yapılmalıdır. Bu prosedür, yalnızca planı tamamlamak için gerekli güvenilir bilgiyi sağlar. Bu kayıtlar, iki tip bilgiyi kapsamalıdır.
1) İçeriğin yapısı
2) Antrenman yüklemesinin dinamiği
İçeriğin yapısı, onun bileşenlerine ayrılan zamanla kaydedilir. Şu verileri içerir:
? Kondisyon
? Teknik ve taktik hazırlık ve belki kısmi bazı bölümleri
? Antrenman birimlerini de içeren maçlar
? Psikolojik hazırlık
? Değerlendirme ve değişik kontrol ölçümleri
? Kontrollü dinlenme ve yeniden kondisyon
? Teorik değerlendirme ve toplantılar
Bu parametreler, antrenmanın içeriği hakkındaki en önemli bilgiyi üretirler. İhtiyaç durumunda koç, uygun parametreler hakkında daha detaylı kayıt tutabilir.
Antrenman yüklemesinin zaman dinamiği ( hacmi ve yoğunluğu) çoğunlukla basit egzersiz tipleriyle bağlantılıdır (sıçrama çalışmaları veya ağırlık kaldırma egzersizleri gibi). Bu tiplerin, kendine özgü antrenman yükleri vardır. Yoğunluğu kaydederken gözlemci, çalışmanın organizasyonu için geçen zamanı da dikkate almalıdır.
Koç veya asistanlarından biri, antrenman boyunca özet notlar alır. Bunlar, planlanan etkinliklerdeki veya belirli verilerdeki (daha çok antrenman yüklemesi hakkında) önceden planlanmış uyumsuzlukları belirler. Yalnızca antrenman tamamlandıktan sonra, kayıtlar özel hazırlanmış kâğıtlara geçirilir veya antrenman günlüğüne kaydedilir.
Antrenman değerlendirmesinin ikinci yönü, gerçek ve sürekli antrenman, etkilerini kaydeder. Gerçek antrenman etkileri, antrenman bittikten sonra çoğunlukla biyolojik (özellikle biyokimyasal ve psikolojik) vücut yanıtlarıyla gösterilirler. Nabız gibi en basit göstergeleri hariç tutarsak, çeşitli aparatlar ve değişik kimyasallarla donanmış tecrübeli bir ekip, tüm diğer verileri kaydetmelidir. Burada, koça, destek personeli yardım etmelidir. Eğer, bu tür değerlendirmelerin sonucu, koça bir sonraki antrenmandan önce iletilirse, bu notlar; koça, planlanış amacından sapan antrenmanı düzeltme şansı verir. Üst seviye voleybolda koç ile bu türlü destek uzmanları arasındaki bu ortak çalışma zorunluluk haline gelmiştir.
Birikimli antrenman etkileri (örneğin oyunculardaki kalıcı vücut değişimleri); maç sonuçlarıyla, değişik testlerle, özel motor testleriyle, diğer ölçüm ve muayenelerle; özellikle kalıcı biyolojik parametrelerle kaydedilir.
8.2. Maç sonuçları
Bunlar, en karmaşık göstergelerdir. Diğer prosedürlerde, pratikte yoklanamayan etkileri yansıtırlar. Maç sonuçları; kabaca birinin, kendi takımıyla rakip takım performansının ilişkisini gösterir. Fakat mutlak performans düzeyine bakıldığında, verdikleri bilgi daha azdır.
Oyuncuların maçtaki etkinliklerinin istatiksel analizinden elde edilen veriler de bu bağlamda değerlendirilir. Analitik olarak, hem oyuncuların kişisel, hem de takımın performansının çok basit bir boyutu hakkında bilgi verir. Bu tür verilerin amacı oyunculara ve koça, performans veya antrenman sonuçlarının hayata geçirilmesiyle ilgili çok basit değerlendirme yapmaya yardımcı olmaktır.
8.3. Test Sonuçları
Test sonuçları, oyuncuların kişisel olarak, uygun antrenman bileşenlerine hazırlık düzeyini gösterir. Tek bir test, her bir bileşenin seçilen kısmı hakkında bilgi verirken, daha çok sayıda test kullanırsa; tüm bileşenin daha belirgin bir resminin çıkarılması mümkün olur. Testler, yalnızca değişik hareket karakteristiklerini anlatamazlar. Bununla birlikte; sporcuların sosyal faktörlerini, oyuncu kişiliklerinin baskın yönlerini ve oyuncuların ilişkilerini de gösterirler.
8.4. Diğer Ölçüm Muayenelerinin Sonuçları
Vücut ağırlığı, maksimum aerobik kapasite, bir hareketin güç parametreleri vs. Daha ileri, çok detaylı, verilen yöndeki mevcut adaptasyon düzeyini belirten analitik veriler elde edilmesini sağlar.
Mezzo ve makrodevrelerin sonunda, koç; antrenman iş miktarıyla, eski sonuçlarla karşılaştırılmalardan elde edilen sonuçları analiz etmelidir. Bu karşılaştırma, gelecek devreler için yeni plan hazırlanması veya mevcut hazırlanmış plandaki ayarlamalar için, ana temeli oluşturacaktır. Eğer, yalnızca böyle bir prosedür düzenli olarak izlenirse, bu verilerin toplanması takım için gerçek bir anlam ifade edecektir ve koçlara işlerini daha etkin ve tatminkar yapmakta yardımcı olacaktır.
Enver GÖÇENER
‘